Çocuk o, depresyon da neymiş?
Neye üzülecek ki, oyuncağı kırılır üzülür, arkadaşına küser üzülür, sonra da unutur,
Üzülürse, canı sıkılırsa alırız sevdiği bir şeyi geçer, bu kadar da önemsemeye ne gerek var,
Onu mutlu edebilmek için her şeyi yapıyoruz depresyon da neymiş,
Bizim zamanımızda böyle miydi, ailemizin yanında konuşamazdık, bir şey isteyemezdik bile, şimdiki çocuklar her şeyi söyleyebiliyor,
Şimdiki olanaklar muhteşem, bu kadar çok şeyi olan bir çocuk depresyon yaşar mı?
Biz çocuğumuzla ilgilenmiyor muyuz yani?
Bu ve benzeri cümleler ailelerin çocuklarının yaşayabilecekleri depresyonu görmeleri önündeki en büyük engelleri oluşturur.
Depresyon ve çocuk sanki birbirine yakışmyan iki kelimedir. Çocuksa mutlu bir canlı olmak, her şeyden memnun olmak durumundadır. Ya da çocuğun yaşadığı tüm duygular ebeveynlerinin sorumluluğundadır. Ya da çocukların olumsuz duyguları olması anlaşılabilecek bir durum değildir hele de bu çağda.
Ancak psikiyatri bilimi bize bunun aksini söylüyor. Çocukluk çağında da depresyonun görülebileceğini ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini biliyoruz.
Aileler; çocuklarının okul başarıları belirgin olarak düştüğünde, arkadaşlarıyla hiç görüşmemeye başladıklarında, kendilerine zarar verdiklerinde veya madde kullandıklarında ters giden bir şeyler olduklarını fark ederek bir uzmana başvurmaktalar genellikle.
Çocuklar depresyonu yetişkinlerden daha farklı yaşıyor
Üzüntü, ağlama, içine kapanma, canı hiçbir şey yapmak istememe gibi belirtiler görülmekle birlikte çocuklarda hırçınlık, öfke patlamaları, arkadaşlarına veya evdekilere karşı öfkeli veya saldırgan tavırlar, aşırı hareketlilik, dikkat dağınıklığı, sınıfta uyuma, dersi dinlememe, huzursuzluk, isyankar tavırlar gibi belirtiler de çok sık görülür. Sıklıkla depresyon yaşayan çocuklar bir uzman tarafından değerlendirilmediklerinde aşırı hareketli, dikkat eksikliği olan, yaramaz çocuk olarak nitelenebilirler. Gerçek sorun uzun süre anlaşılamayabilir.
Ümitsizlik çocukluk çağı depresyonun da sık görülen bir belirtidir. Çocuk sevdiği eşyalarını dağıtmaya başlar, çevresine karşı umursamaz tavırlar içine girer. «Bana ne» «İlgilenmiyorum» «fark etmez» tarzı cümleler kurar. İntihar davranışı da sık görülen davranışlar arasındadır, çocuklar bazen “ölmek istiyorum”, “öldüreceğim kendimi” gibi cümleler kurabilirler bazen hiç bu düşüncelerinden bahsetmeyebilirler.
Uyku ve iştah sorunları da oldukça sık yaşanır, çocuklar hep yorgun olduklarından söz ederler. Kimi zaman da çocuklar aşırı hareketli olabilirler ve durdurulmakta zorluk yaşanır
Küçük çocuklar sevilmediğini düşündüklerinde depresif hissederler. Kayıp yaşayan çocuklar sıklıkla depresyon yaşarlar. Travmatik olay yaşayan çocuklarda depresyon sık görülür.
Çocuk dünyasında kötü anne-baba yoktur. Bir yanlışlık-kötülük varsa onu çocuk yapmıştır. Dolayısıyla yoğun suçluluk duyguları da depresyona eşlik eder.
Ailesi, arkadaşları tarafından sevilmediğini, anlaşılmadığını düşünen, kendini kötü hisseden çocuk farklı gruplara katılabilir. Çıkışı madde kullanmakta bulmaya çalışabilir.
Ailede Depresyon ve Çocuk
Annede depresyon olması çocukta depresyon görülme riskini arttırır.(babada olması etkilemez)
2. nesilde depresyon varsa torunda depresyon risk artar( anne de olmasa bile)
Annenin depresyonun tedavi edilmesi çocukta herhangi bir tedavi yapılmamış olsa bile düzelme sağlar
Çocuğun depresyonunun tedavi edilmesi annenin depresyonunun düzelmesini sağlar(anne tedavi görmüyor olsa bile)
Ergenlik döneminde kızlar erkeklere göre annenin depresyonuna daha duyarlıdır
Depresyonu olan çocukların 1/3 ünde bipolar bozukluk gelişir.
Babanın depresyonu çocukta davranış sorunlarına ve akranlarıyla ilişki sorunlarına yol açar.