Eşlerin, psikolojik olarak doyum sağlamadıkları, beklenti ve gereksinmelerini karşılayamadıkları evlilik yaşantılarına yasal olarak son verme durumu
Eşler, yasal olarak boşanmayıp aynı çatı altında otursalar bile, duygusal olarak birbirlerinden koptukları, sağlıklı uyum ve birliktelik gerçekleştiremediklerinde de zaman da boşanmış oldukları kabul edilmektedir.
Boşanma, çiftlerin ilişkilerinde yaşanan sorunlar eşlerden birisi ya da her ikisi tarafından dayanılmaz hale geldiğinde gündeme gelir.
BOŞANMA
Türkiye’deki boşanmaların çoğu;
Evliliğin ilk 5 yılında,
Erkeklerde 25-34, kadınlarda 20-29 yaşları arasında
Boşanmalar büyük kentlerde yaşayan ve çocuksuz ailelerde daha sık
Kaba boşanma oranları yedi coğrafi bölgeye göre incelendiğinde, Ege Bölgesi’nin binde 0.91 ile en yüksek boşanma oranına sahip olduğu görülmektedir. Bu bölgeyi binde 0.62 ile İç Anadolu Bölgesi ve binde 0.57 ile Marmara Bölgesi takip etmektedir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri ise binde 0.18 ile en düşük boşanma oranlarına sahiptir .
BOŞANMA-AŞAMALAR
Boşanma öncesi dönem: düşünme dönemi
Tatsız olan gerçek fark edilir.
Eşler, evlilikte hayal kırıklıkları yaşamaya başladıklarında, etkin bir iletişime ve sorunlarla yüzleşme, sorun çözme becerilerine sahip değillerse sorunlar kronikleşmeye, çatışmalar artmaya, duygusal tatmin ve fiziksel yakınlık azalmaya başlar.
Eşler birbirlerini sevmelerine rağmen sorunlarıyla baş etme konusunda çaresizlik ve umutsuzluk yaşamaya başlarlar.
BOŞANMA- AŞAMALAR
Boşanma öncesi dönem:
İlişkide şok-donma, reddetme-inanamama, kızgınlık, depresyon-içe kapanma ve kabul (kriz süreci)
Yaşanan duygusal süreç ve artan stres çiftin sorunlarla baş etme becerilerini azaltır.
Önce tatminsizlik, hoşnutsuzluk, eşe ve ilişkiye yabancılaşma; sonra yoğun korku, çok büyük acı/keder, şok, boşluk, kaos, yetersizlik ve düşük benlik değeri.
Partnerle yüzleşmek, tartışmak/münakaşa etmek, terapi arayışına geçmek, inkar, fiziksel ve duygusal olarak içe kapanmak, her şey yolundaymış gibi yapmak ve sevecenliği geri kazanmaya çalışmak
BOŞANMA- AŞAMALAR
Boşanma sırası dönem: mahkeme dönemi
Bu dönemde eşlerden biri ya da her ikisi depresyona girebilir; kızgınlık, ümitsizlik hissedebilir, kendilerine acıyabilir, yoğun öfke, üzüntü, ve yalnızlık hissedebilir.
Bu duyguların ardından bir yas tutma ve rahatlama sürecine girilir. Bu dönemde çiftlerin pazarlık etmeleri, çatışmaya girmeleri, birbirlerini tehdit etmeleri, hatta bazen intihara teşebbüs etmeleri söz konusu olabilir
BOŞANMA- AŞAMALAR
Boşanma sonrası dönem: dengenin yeniden kurulma dönemi
Kişiler daha iyimser, kararlı, coşkulu, meraklıdır
Durumun kabullenilmesiyle birlikte, kendine güven artar, benlik değeri yeniden yükselir, bütünlük hissine ulaşılır ve bağımsızlık duygusu tekrar yaşanır.
Boşanmanın sona erdiği bu dönemde; yeni arkadaşlarla görüşülmeye başlanır, yeni bir yaşam biçiminin ve çocuklar için günlük bir rutinin oturtulması ile kimlik yeniden sentezlenir.
BOŞANMA- AŞAMALAR
Boşanma sonrası dönem: dengenin yeniden kurulma dönemi
Boşanmanın psikolojik açıdan da tamamlanmasıyla birlikte, yeni bir sevgi nesnesine yönelim olur
Boşandıktan sonra; eşlerin, mümkünse zorunlu olmadıkça aynı ortamda bulunmamaları ve aynı arkadaş gruplarında ve/veya sosyal ortamda bulunmamaları tercih olunur.
Çocuklarla ilgili olarak da, bir uzmana başvurulması yararlı ve kolaylaştırıcı olacaktır
BOŞANMA- NEDENLER
Eşlerin evlilik öncesi birbirlerini yeteri kadar tanımamış olmaları
Farklı sosyo-ekonomik ve kültürel çevreden gelmek
Eşlerin birbirlerinin yaşam alanlarına girmeleri
Eşlerin iletişim becerilerine sahip olmamaları.
Evlilikte sorunlara yol açan cinsel sorunlar
BOŞANMA-NEDENLER
Eşlerin ailelerinin, ailenin yaşam dinamiklerine karışması
Sosyo-ekonomik sorunlar
Kadının eğitim düzeyinin ve sosyal statüsünün yükselmesi ve çalışma hayatına atılarak ekonomik bağımsızlığını kazanması
Kıskançlık
BOŞANMA-NEDENLER
Evlilikte şiddete maruz kalma, zina, akıl hastalığı, suç, onur kırıcı davranışlar ve terk Türk Medeni Kanununa göre boşanma sebepleri olarak sıralanmaktadır
Kendini geliştiremeden ve/veya karşı cinsten birini yeterince tanımdan evlenmek
Kendi geçimini sağlamıyor olmak
Ailesi tarafından aşırı kollayıcı , bağımlı tarzda yetiştirilmiş olmak
BOŞANMA-NEDENLER
Düşük/yüksek beklentiler
Kilit sorunları çözememiş olmak
Aldatma.
Evli erkeklerin % 20-25’i en az bir kez aldattığını ifade etmekte , çift terapistlerine göre mahkemelerde çiftlerin sorunlarının % 50’si aldatmaya bağlı. Aldatmanın nedenleri çözülebilirse, çift altından kalkabileceğine ve sindirebileceğine inanıyorsa, aldatılmış olmanın ve suçluluk psikolojisinin travması geleceği sürekli olumsuz yönde etkilemeyecekse aldatma evliliği bitiren bir süreç olmayabilir
BOSANMA –Boşanma kararı vermeden önce
Yaşadığım sorunların ve mutsuzluğumun sebebi evliliğim, başka sorunları evliliğime atfetmiyorum,
Evliliğimi kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım,
Bu kararı uzun sürede ve etki altında kalmadan verdim,
Eşim de, ben de ilişkimize yeterince zaman tanıdık,
Çocuğumuz ve ben boşanma olayından etkileneceğiz,
Boşandıktan sonra ortaya çıkabilecek yeni sorunlarla başa çıkabilecek gücüm var,
Yalnızca eşimden boşanıyorum, çocuğumdan değil (özellikle babalar için),
Eşimin de benim de çocuğumuza ihtiyacımız var, çocuğumuzun hem bana hem eşime ihtiyacı var, o yalnız birimize ait değil
BOŞANMA- SÜREÇTE ÇİFTLER NE YAŞAR?
Sürpriz,şok,inanamama,
Kızgınlık
Bu niye olmak zorunda
Çaresizlik,suçluluk,pişmanlık,utanç
Derin üzüntü ve acı, umutsuzluk
Maddi belirsizlik, karmaşa
Kâbuslar
Önceki yaşamdan uzaklaşma
Yalnız kalma isteği ya da paylaşma isteği/yalnızlık
İnançsızlık,güvensizlik
Hiyerarşide değişiklik
Kendi değerinde azalma
BOŞANMA- SONRASINDA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR
Bağımlı kişiler ayrılma güçlüğü yaşarlar
Boşanmış kadın çalışanların işyerlerinde karşılaşabilecekleri en temel sorunlardan biri tacizdir
Çalışma hayatında boşanmış olmak bazen kariyer için önemli bir engel olarak ortaya çıkabilmektedir. Evliliği yürütmede başarısız olmuş birinin işlerini tam ve düzgün yapamayacağına olan inanç kadınları bu yönde bir davranışa itmektedir.
Kadın iş arkadaşları, eşleri (kocaları) ile boşanmış iş arkadaşını tanıştırmamayı tercih ederken; erkeklerin ise boşanmış kadın iş arkadaşları ve eşleri ile aynı ortamda bulunmamayı tercih etmektedir.
BOŞANMA- SONRASINDA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR ( Kadın)
Ekonomik sıkıntı (%88.6)
Çevre baskısı (%80.8)
Velayet babadaysa çocuklara özlem duyma (%79)
Erkek tacizi (%77)
Aile baskısı (%73.2)
Ruhsal/duygusal sıkıntı (%70)
Konut bulma sıkıntısı (%56)
Nafakayla ilgili sıkıntı (%55.8)
Evin tamirat gibi işlerini yapmakla ilgili sıkıntı (%34.2)
BOŞANMA- SONRASINDA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR(Erkek)
Velayet annedeyse çocuklara özlem duyma (%71.6)
Ev ve kendi işlerini yapmakta güçlük (%62.6)
Ruhsal/duygusal sıkıntı (%58.6)
BOŞANMA- SONRASINDA KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR
Kişinin yaşayacağı kayıpların derecesine- önemine
Maddi ve duygusal kazanımlara
Sosyal yaşam ve çevre destek sistemlerinin varlığına
Bağımlı bir kişiliğe sahip olunup olunmadığına
Boşanmaya ne kadar hazır olunduğuna
Sorunlarla baş etme becerilerine bağlı olarak değişmekte
Yaşanan zorluğun derecesini belirleyen en önemli etken boşanan kişinin eşine hissettiği duygunun yoğunluğudur.
BOŞANMA- AİLE SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Önceliklerin değişmesi
Aile hiyerarşisinde değişmeler
Anlama zorluğu
Sınırları ve değişimleri yumuşatma
Hızlandırılmış olgunluğa geçiş
Değişen roller
Yalnızlık
İhmal
BOŞANMA- AİLE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Yetişkinin gerilemesi
Ebeveynin çocuklaşıp, çocuğun ebeveynleşmesi
İnkar etme ve savunma mekanizmaları geliştirme
Çocuklara taşıyabileceklerinden fazla sorumluluk yüklemek
Şiddet
Kendini soyutlama ve hiperaktivite
Hayatı sürdürmek (geçmişe perde çekmek)
Yeni bir sosyal yaşam kurmak
Karşı cins ile duygusal ilişki
Fiziksel hastalık
BOŞANMA-KRİZ SÜRECİNİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEK
Kendinizi tanıma
Sorunlara ve çözümlere nasıl katkıda bulunduğunuzu görme
Baş etme ve sorun çözme becerilerinizin işe yarayıp yaramadığını test etme,
İlişkilere dair hayallerinizin, düşüncelerinizin ve beklentilerinizin gerçekçiliğini sınama,
Yaşamınızda neleri değiştirmeniz gerekmekte
Kendinizi ne kadar değiştirebileceğinizi ve ne kadar esneme kapasiteniz olduğunu görme fırsatı
BOŞANMA- KADININ BOŞANMA ETKİLERİNİ ATLATABİLMESİ İÇİN ÖNERİLER
Kadınlar boşanmanın sadece kendilerinden kaynaklanan nedenlerle gerçekleşmediğini bilmeli bu konudaki suçluluk duygusundan süratle kurtulmalıdırlar.
Yöneticiler, işyerlerinde önemli sıkıntılar yaşayan boşanmış kadınları “potansiyel tehlike unsuru” olarak algılamaktan vazgeçmeli, çalışanlar arasında bir ayrımcılığa gitmemelidirler.
İşveren ve yöneticiler tüm çalışanlarına ve özellikle boşanmış kadınlara yönelen uygunsuz söz ve davranışlara (tacizler) karşı en üst düzeyde duyarlılık göstermeli, bu tür davranışlar sergileyenlere gereken cezaları en kısa sürede vermelidirler.
Boşanmış kadınlar, gerek sosyal hayatta gerekse iş hayatında tüm zorluk ve sıkıntıların üstesinden gelmek için ihtiyaç duydukları gücün kendilerinde olduğunun farkına varmalı, büyük bir özgüvene sahip olmalıdırlar
BOŞANMA- ÖNERİLER
Boşanma sürecini yaşamamak için kuşkusuz özellikle eş seçiminde çok dikkat etmek,her aşamada karşı cinsi iyi tanımaya çalışmak, gelen her mesajı iyi değerlendirmek, beklenti ve sorumlulukları açık ve net bir şekilde belirtmek gerekmektedir.
Evlenecek çiftlerin evlilik konusunda bilgilenmeleri, evlilik okulu gibi programlara çiftlerin birlikte katılmaları daha sağlıklı kararlar vermeyi sağlayacaktır.
Bireylerin kendilerini ve eşlerini çok iyi tanımaları, birbirlerini oldukları gibi kabul etmeleri, değiştirmeye çalışmamaları birtakım sorunların kolaylıkla üstesinden gelmeyi sağlayacaktır.
BOŞANMA- ÖNERİLER
Evlilik sürecinde sorunlarla başa çıkmada zorlanıldığı anda profesyonel yardım almaktan kaçınmamak uyum sağlamayı kolaylaştıracaktır.
Çocuk sahibi olma konusunda evliliğin genel durumu en ince ayrıntısına kadar gözden geçirilip, geleceğe yönelik tahminler yapmak gerekmektedir.
Tüm aile bireyleri tarafından, boşanmanın, yürümeyen/yürütülemeyen bir evlilik için nihai karar olduğu kabul edilmeli ve böyle değerlendirilmelidir
BOŞANMA- ÖNERİLER
Boşanma, gerek çocuklar gerekse eşler üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen, yaşamın sonu ya da daha kötü bir yaşamın başlangıcı olarak düşünülmemesi gerekmektedir. Eğer eşler evliliği sürdürecek hoşgörü, saygı ve sevgiye sahip değillerse kendi öz saygılarını yitiriyorlarsa o zaman evliliğin sürdürülmesi konusunda ısrar etmek yarar yerine zarar getirebilmektedir.
Evlilik hayatında en ufak olumsuzluk ve tartışmalarda boşanmanın sözü edilmemeli, bu bir tehdit aracı olarak kullanılmamalıdır.